Yay Burcu değişken niteliktedir, elementi ateştir, maskülendir. Yönetici gezegeni Jüpiterdir.
Özgürlüğüne düşkün, keşfetmekten, seyahat etmekten ve sürekli hareket halindeolmaktan hoşlanan Yaylar zodyağın en neşeli ve entellektüel burçlarından biridir. İyimser insanlardır, güven duymak isterler ama kendileri her zaman size o güven duygusunu vermeyebilirler, bunun nedeni kendilerinin kolay kolay bağlanmaya niyetlerinin olmamasıdır.
Yay Burcu Olumlu Özellikleri
Cömert, şanslı, bereketli
Neşeli, sportif, hazır cevap
Adalet ilkelerine önem verir
Dürüst, sır saklar, bilge adam
Hoşgörülü, idealist, yenilikçi
Esnek, iyimser, deneyime açıklık
Canlı, aktif, evcimen olmama
Yabancı kültürlere meraklı
Deneyime açık, gelişim peşinde koşan
Felsefe ve din konusunda uzman
Detaylarla uğraşmak istemeyen
Yay Burcu Olumsuz Özellikleri
Kırıcı konuşma, alay etme
Zevklere düşkün
Çift fikirlilik, patavatsız
Çevresini önemsemeyen
Abartıcı, dedikoducu
Söz verip tutmayan, maymun iştahlı
Zihinsel konuları sevmemek
Bağlanmaktan korkan
Çocukça tavırlar takınan
Çabuk inanan
Sebatkar, dayanıklı, fiziksel olarak kuvvetli insanlardır. Bir kez karar verdiler mi kararlarından dönmezler bu nedenle inatçıdırlar. Bazen düşüncelerinde dogmatik veya muhafazakar olabilirler. Değişmekten ve değişikliklerden hoşlanmazlar, rahat ve huzurlarını bozacak bir durum olursa öfkelenirler.
Hayal güçleri zengin değildir. Günlük hayatta pratik ve basitlikten yanadırlar. Dokunma ve tat alma duyuları oldukça gelişkin olduğu için hazdan hoşlanırlar. Yüksek bir zevk anlayışına sahip oldukları için çevrelerinde rahat ama estetik eşyalar bulundururlar. Doğayı ve yeşili severler. Kokular, masaj ve tenlerine yumuşak dokunuşlar severler.
Boğa Burcu Özellikleri arasında en bilineni sabit niteliktedir, elementi topraktır, feminendir. Yönetici gezegeni Venüstür.
Boğa Burçları sakin ve ağırdan alan tutumları ile tanınırlar. Risk almaktan hoşlanmamalarının nedeni maddi rahat ve güvenceyi kaybetmemektir. Bu nedenle Boğa Burcu kişilerin ellerindekini sağlama alma dürtüleri vardır. Sahip olduklarını kolay kolay bırakmak istemezler.
Boğa Burcu Olumlu Özellikleri
Güvenilirlik, güvenlik arzusu
Pratiklik, başladığı işi bitirme
Sanatla ilgilenmek
Kuvvetli arzular, cinsellik
Parayı yönetme, tutumluluk
Sıcak kanlılık
Rahatına düşkünlük
Patron olma isteği
Boğa Burcu Olumsuz Özellikleri
Tembellik, ağır hareket etmek
İştah, yemeye düşkünlük
Sabit fikirlilik, inatçılık
Hoşgörüsüzlük, alınganlık
Orjinalite eksikliği
Maddesel dünyaya hakim olma isteği
Zihinsel konuları sevmemek
Değişken olmamak, tek taraflı bakmak
Sebatkar, dayanıklı, fiziksel olarak kuvvetli insanlardır. Bir kez karar verdiler mi kararlarından dönmezler bu nedenle inatçıdırlar. Bazen düşüncelerinde dogmatik veya muhafazakar olabilirler. Değişmekten ve değişikliklerden hoşlanmazlar, rahat ve huzurlarını bozacak bir durum olursa öfkelenirler.
Hayal güçleri zengin değildir. Günlük hayatta pratik ve basitlikten yanadırlar. Dokunma ve tat alma duyuları oldukça gelişkin olduğu için hazdan hoşlanırlar. Yüksek bir zevk anlayışına sahip oldukları için çevrelerinde rahat ama estetik eşyalar bulundururlar. Doğayı ve yeşili severler. Kokular, masaj ve tenlerine yumuşak dokunuşlar severler.
Başak Burcu değişken niteliktedir, elementi topraktır, feminendir. Yönetici gezegeni Merkürdür.
Başak Burçları çalışkan, becerikli, düzenli, titiz ve planlı insanlardır. İşe yarayan ile işe yaramaz olanı birbirinden ayırt etmekte ustadır ve bu yüzden fonksiyonel olan şeylere önem verirler. Önceliklerini belirlemeyi severler, analiz yetenekleri çok yüksektir, el becerileri fazladır. Bazen aşırı eleştirel ve sivri dilli olabilirler. Yaptıkları işte mükemmeliyetçi olduklarından harika kalite kontrol elemanı olabilirler, gözlerinden bir şey kaçmaz.
Başak Burcu Olumlu Özellikleri
Temizlik, titizlik, dakiklik
Analizci, detaycı, acelecilik
Gelenek-göreneklere aşırı bağımlılık
Kendini beğenmeme
Aşırı meraklı, mükemmelci
Çalışkan, kaos yönetebilir
Verimli, işi ile ön planda
Düzenli ve organize olabilen
Derleyip düzenleyen
Güveni az, tutumlu, kural ve düzen seven
Başak Burcu Olumsuz Özellikleri
Gergin ve huzursuz
Aşırı irdeleyen, eleştirel
Keyfine vakit ayırmayan
Duygusal konulara vakit ayırmayan
Takdir edilme isteği
Onay ihtiyacı hissetmez
Hastalık hastası
Sağlığına çok düşkün
Fobileri mutlaka vardır
Aşırı endişeli
Genelde yönetici olup, sorumluluk almaktansa arka planda kalıp işleri düzenlemekten zevk alırlar. Öne atılıp, sorumluluk üstlenip yolunda gitmeyen işlerin bedelini ödemek istemezler, mükemmeliyetçi tarafları böyle bir başarısızlığı kaldıramaz. Detaylara aşırı önem verirler çünkü harika birer gözlemcidirler, insanların nerede hata yaptıklarını hemen görürler.
Fiziksel bedenlerine çok önem verirler, sağlıklarına çok düşkündürler. İşlemeyen ve çalışmayan bozuk şeylere tahammülleri olmadığı için vücutları dahil tüm eşya ve aletlere özen gösterir ve bakım yaparlar. Pratik ve verimli çalışmayı severler. Temizliğe çok düşkündürlerancak derli toplu olmayabilirler.
Balık burcu değişken niteliktedir, su elementindendir ve feminendir. Yönetici gezegeni Jüpiter ve Neptündür.
Balık Burcu zodyak burçlarının sonuncusudur. Bu sembolizme göre düşünürsek, Balık burcuna kadar her ay yeni bir burcu ziyaret eden Güneş, hayatın her açıdan değişik yönleri ile bizi tecrübe sahibi yaptıktan sonra artık Balık burcunda aslında bireysel arzuların, düşünsel çabaların yanı sıra, evrensel bir takım gerçeklerin var olduğunu ve bizim bu evrensel kanunlardan ve yaratılıştan ayrı olmadığımızı, herşeyin ve herkesin aslında aynı özden geldiğinin bilincine vardığımız bir burçtur. Balık burcu kişisi kendini diğer insanlardan ayrı düşünmez, şefkatli, fedakar, sizinle acınızı paylaşan, utangaç, egosu çok yüksek olamayan insanlardır. Su grubundan diğer burçlarda olduğundan daha fazla Balık kişisi çevresi ve içinde bulunduğu koşullara bir bukalemun gibi adapte olur. Kendilerini kesin cümlelerle tanımlamazlar. Kolay vazgeçip, hiç ummadığınız bir zaman kaçıverirler. Sizi yargılamazlar ve olduğunuz gibi kabul ederler, kendilerine de öyle davranılmasını isterler.
Balık Burcu Olumlu Özellikleri
Alçak gönüllü
Adapte olabilme kabiliyeti
Her şeyi anlayışla karşılayan
Kolay etkilenen
Nezaket ve sempatiklik
Fedakar
Hayal gücü
Disiplini Sevmez
Romantik
Sezgileri Kuvvetli
Zerafet
Kolay Sinirlemeyen
Balık Burcu Olumsuz Özellikleri
İhmalci, dikkatsiz
Gülerken ağlar, ağlarken güler
Kararsız, ruh hali sürekli değişkendir
Ne istediğini bilememe
Olumsuzluklar karşısında kolay dağılan
Şartlara göre yön değiştiren
Toplum için kendini kurban eden
Gerçeklerden uzaklaşabilen
Bağımlı, Bilinçaltı çok doludur
Sonsuzluk arayışı
Tembel ve karamsar
Çabuk değişen fikirler
Balıklar çoğunlukla kendi gerçekliklerini yaşarlar, inandıkları için her şeyi yaparlar, kendilerini bir davaya ya da bir kişiye adamaktan mutluluk duyarlar. Bazen hedeflerini tam anlamıyla ortaya koyamadıkları için, yaşamlarının bir döneminde amaçsız, akıntıya kapılmış veya yönünü kaybetmiş gibi davranabilirler. Sezgisel tarafları çok güçlü olduğu için harika birer sanatçı olabilirler. Fantezi dünyaları çok zengindir. Hayal dünyaları geniş olduğu için sinema endüstrisi gibi alanlarda birçok Balık çalışmaktadır.
Aslan Burcu Özellikleri arasında en belirgini sabit niteliktedir, elementi ateştir, maskülendir. Yönetici gezegeni Güneştir.
Kişilikleri sıcak ve cömert, tavırları ve jestleri gösterişli, giyimleri çarpıcıdır. Zengin görünmekten hoşlanırlar, bu nedenle pırıltılı ve gösterişli aksesuarlar seçebilirler. Çevrelerinden üstün görünmek isterler, genellikle çevrelerinde kendilerini takdir edecek ve kendilerine hayran kalacak bir grup insan bulundururlar.
Aslan Burcu soylu ve asil bir havası olan bir burçtur. Kendine güvenen, gururlu, ağır başlı insanlardır. Dikkat çekmekten ve fark edilmekten hoşlanırlar. Bu nedenle oyunculuk ve sahne sanatlarında birçok aslana rastlayabiliriz. Kenarda kalmaktan nefret ederler, mutlaka girdikleri ortamda dikkatleri üzerlerine çekmek için bir şeyler yaparlar, yaratıcılıkları gelişmiş olduğu için bunu çok kolay yaparlar.
Aslan Burcu Olumlu Özellikleri
Organizasyon, yaratıcılık
Artistik kabiliyet, egoistlik
Eli açıklık, geniş zihinlilik
Canlılık, engel tanımama
Acele etmeyen
Kendine fazla güvenen
Yele gibi saçları vardır, erkekleri sakallıdır
Himayeci, koruma arzusu
Hak yemez ve yedirmez
Aslan Burcu Olumsuz Özellikleri
Zorbalık, züppelik
Sahnede olma arzusu, alkış isteği
Dediğim dedik, ben merkezci
Gelenek ve göreneklere aşırı bağlı
Dramatik, egoist
Geri planda kalmaktan hoşlanmayan
İnsanları küçük gören, kibirli, küstah
Lükse düşkün
Kumarbaz
Alçak gönüllü olmakta başarılıdırlar çünkü aslanlar harika birer oyuncudurlar ve kimi nasıl etkileyeceklerini çok iyi bilirler. Kendilerini küçük düşürecek hiçbir şeyi yapmak istemedikleri için çok seçici ve zor karar veren insanlardır onurları için yaşarlar. Aslan erkekleri harika bir baba olabilir, ailelerini korumak ve kollamaktan zevk alırlar. Aslan anneler de çocukları ile gurur duymak isterler.
Akrep Burcu sabit niteliktedir, su elementindendir, feminendir. Yönetici gezegenleri Mars ve Plutondur.
Akrep Burcu Zodyak burçları içerisinde en gizemli ve esrarengiz burçtur. Duyguları derinden akan, ketum, inanılmaz bir irade gücüne sahip, cazibeli ve karizmatik insanlardır. En göze çarpan tarafları gözleridir, bakışları ile büyüleyip adeta hipnotize edercesine kendilerine çekerler. Akrepler her tecrübeden çıkabilecek güce ve cesarete sahiptir.
Akrep Burcu Olumlu Özellikleri
Doğaüstü konulara aşırı merak
Gizem, ölüm ötesini araştırma
Konsantre olabilen, dedektif gibi
Etrafındakileri kendine çeken
Seksapel libidosu yüksek
Vefakar, paylaşımcı
Herşeye sıfırdan başlama kapasitesi
Sözünü tutan, güven isteyen
Uç noktalarda gidip gelen
Ölümden korkmaz
Akrep Burcu Negatif Özellikleri
Kindarlık, intikamcılık, kıskançlık
Aşırı suskunluk, şüphecilik
Affetmekte zorlanan
Ölümüne mücadele edebilen
Çekingen, başarı hırsına sahip
Akrep Burcu Olumsuz Özellikleri
Kindarlık, intikamcılık, kıskançlık
Aşırı suskunluk, şüphecilik
Affetmekte zorlanan
Ölümüne mücadele edebilen
Çekingen, başarı hırsına sahip
Aşırı seks ihtiyacı
Takıntılı
Dramatik krizleri çözen yada kriz çıkaran
İntikam için 20 yıl bile bekler
Delici bakışları vardır
Tutkuları için yaşar, yoğun duygular besler. Ya hep, ya hiç gibi bir inançları vardır. Yaşamlarının bir yerinde bir kurtulma, varolma savaşı verirler ve ayakta kalırlar. Mars ve Plutonun birlikte yönettiği bu burç, hem gözüpek bir savaşçıdır hemde harika bir strateji uzmanıdır. Gerektiğinde çok ketum olabilir, gerçek niyetini ve düşüncesini saklamak isterse asla anlamayabilirsiniz.
Baktıkları hiçbir şeyin dıştan nasıl göründüğüyle değerlendirmezler, bu nedenle şüpheci olurlar. Her şeyin altını ne çıkacak diye kurcalamaktan hoşlanırlar. Sahiplenici bir burçtur, kolay kolay elindekini bırakmaz. Kin tutarsa sonuna kadar kızgın kalıp intikam alabilir. İntikamını alamazsa kendine zarar verir. Sır tutar, ölüm ve ölümden sonraki yaşamla ilgilidir. Bazen acımasız ve merhametsiz olabilirler. Derin araştırmalara ve dedektiflik konularına meraklı olabilirler.
Lucid Rüya (berrak rüya, kontrollü rüya ya da bilinçli rüya), rüyayı gören kişinin rüya gördüğünü bilinçli olarak fark etmesi durumudur. Bu farkındalık, kimi zaman rüyanın kısmen veya tamamen kontrol edilebilmesiyle de sonuçlanır. Ancak bir rüyanın Lucid ya da berrak olarak tabir edilebilmesi için mutlaka kişinin kontrolde olmasına gerek yoktur. Kulağa bilimkurgu veya sahte bilim gibi gelen bu olgu, aslında gerçek bir bilimsel olgudur ve uzun yıllardır psikologlar ve sinirbilimciler tarafından araştırılmaktadır. Lucid rüya; enstrüman öğrenebileceğiniz, birtakım fantezilerinizi gerçekleştirebileceğiniz ya da yabancı dil öğrenebileceğiniz bir hal değildir. Zihninizde, bilincinizde ve bilinç dışınızda yer edinmeyen verilere ulaşamazsınız. Ancak yaratıcılık ve hayal gücünüz ile farklı deneyimler yaşayabilirsiniz. Kısacası rüyada yaşadıklarınızın gerçek dünyaya psikolojik kazançlar ya da kayıplar dışında bir etkisi yoktur.
Rüya Hakkında Evrensel Bilgiler
Normal rüyada beynimizin ön lobu yani karar veren, sevk eden, gelen uyarıları mantık süzgeciyle eleyen kısım pasifIeşir ve Serotonin hormonu azalır. Bu iki durum bizlerin rüyayı mantıktan yoksun olsa da ciddiye alarak deneyimlememizi sağlar. Lucid rüyada ise prefrontal korteksin sanki uyanık haldeymişçesine çalıştığı yapılan araştırmalarda görülmüştür. Bu da bilincin, karar vermenin ve mantığın devreye girdiğini bizlere göstermektedir.
Prefrontal Korteks beynin, insanı insan yapan yani diğer hayvanlardan ayıran bölümüdür. Soyut düşünme, problem çözme, yaratıcılık gibi vasıfların bulunduğu yerdir. Beynin karar ve yargılama mekanizması olduğu için; entelektüel bilgi birikimi elde etmemize, hayatı anlamamıza, çevremizde olup bitenleri tutarlı bir mantık düzlemine oturtmamıza ve duygusal olmayan çıkarımlar yapmamıza yarar. Kısaca karar vermemizi, odaklanmamızı, gerçekliği algılamamızı sağlayan bölüm burasıdır. Bu da Lucid Rüya deneyimi için prefrontal korteksimiz ile oldukça haşır neşir olmamız gerektiği anlamına geliyor.
Lucid Dream Nedir?
Lucid Rüya, bilinçaltınız ile bilinçli bir şekiIde etkiIeşime girdiğiniz bir gerçekliktir. Bu durum aslında insana mükemmel bir terapi ortamı sunar. Bu gerçeklikte hiçbir zarara uğramadan korkularınızı ve fobilerinizi yenebilirsiniz. Asansör korkunuz varsa defalarca asansöre binebilir, karanlık korkunuz varsa her zaman ışıkları yakabileceğinizi bilerek karanlıkta kalabilirsiniz. Lucid rüya sadece eğlenmek için değil aynı zamanda kendinizi objektif bir şekiIde görerek; duygularınızı ve korkularınızı karakterler haline getirip onlarla konuşabiImeniz için de bulunmaz bir nimettir.
Lucid rüyanın faydaları olduğu gibi tabi bazı zararları da var. Lucid Rüya sırasında beyniniz oldukça fazla çalıştığı için yorgun uyanmak ve gerçeklerden kopmak gibi sorunlarla karşıIaşabiIirsiniz. Lucid Rüyanın bağımlılığından uzak durmak ve gerçeğin de farklı tatları olduğunu hatırlamak bu güzel deneyimi uzun süre sağlıklı bir şekiIde sürdürebilmemizi sağlayacaktır.
Lucid Dream Nasıl Yapılır?
Her gece rüya görsek de hatırlayamayabiliyoruz. Peki nasıl bilinçli bir şekiIde rüya göreceğiz? Araştırmalar gösteriyor ki uyanıldığında rüya oIuşuyor yani ironik bir şekilde rüya görmek için uyanmamız gerekiyor çünkü uyku sırasında kısa dönem hafızamız devre dışı kalıyor. Dolayısıyla rüya görüyorken uyanmazsak o rüyayı hatırlama ihtimalimiz biyolojik olarak yok. Bu yüzden alışana kadar kendimize biraz işkence etmek durumundayız. Uyumadan önce bolca sıvı tüketimi sizi uykudan uyandıracaktır ya da gece kuracağınız bir alarm işe yarayacaktır. Sonrasında ise gördüğünüz rüyaları detaylıca yazmak oldukça faydalı olacaktır.
Muhtemelen herkes rüyada tam her şey eğlenceli hale gelecekken ya da rüyanın nimetlerinden faydalanacakken birden uyanmıştır. Yüksek bir yerden düşme, saldırıya uğrama, kıyamet vs. Dikkat ederseniz sizi uyandıran tüm ögelerin duygusal karşılığı korku. Aynı korkuyu Lucid Rüya deneyimindeyken de yaşayacaksınız. Öncelikle düşerek, uçarak vb. sebepler ile uyanmamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bunu yapmanın oldukça zor ve meşakkatli olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yalnızca tek bir yolu var, o da gözlerinizi kapatmak ve düşünmek. Örneğin, yüksekten düşüyorsanız gözlerinizi kapattığınızı düşününün ve kendinizi düşüncenizle ters çevirin ve ardından gözlerinizi açın. Bunu yaptığınızda yeri değil gökyüzünü göreceksiniz. Bu sırada da kontrolü kaybetmeden durmaksızın düşüncelerle emirler yağdırmalısınız. Beyniniz bunu gerçek sandığı için korkuyor, gerçek olmadığını ona anlatmalısınız. Bu eşik en önemli eşiktir, bunu bir kez başardığınızda sizin için rüyada özgürce gezinmek çok koIayIaşacak. Rüya anında daha hızlı kontrol altına alabilmek için de uyumadan önce rüyada uyanmanızı sağlayacak olaylar olduğunu ve zihninizle kontrol altına aldığınızı hayal edin. Bu konuda başarı sağlamak için en büyük yardımcınız, istikrar olacaktır.
Unutmayın ki Lucid Rüya deneyiminde rüyada olduğunuzu biliyorsunuz ancak serotonin hormonu az olduğundan her şey daha ciddi ve gerçekçi geliyor işte tam olarak müdahale edeceğiniz yer burası. Rüyada olduğunuzu biliyorsunuz evet ama rüyanın gerçek olmadığını ve tamamen sizin beyninizin içinde olup bittiğini kendinize hatırlatmanız gerekiyor. Bunun için de bir korku ögesiyle karşılaştığınızda bilmelisiniz ki o sizin bilincinizde yaşıyor ve o korku ögesi aslında sizin için bulunmaz bir fırsat. Bunu anladığınız ve kabul ettiğinizde korku ortadan kalkacaktır. Kontrolün tamamen sizde olduğunu kendinize durmaksızın hatırlatın.
İndigolar ve 11-19-22 sayıları ve anlamları; özel, sıra dışı ve bazen doğaüstü yeteneklere sahip olduğuna inanılan çocuklar olarak adlandırılır. İndigo çocuk kavramı 1990’ların sonuna doğru bir dizi kitap, yayınlar ve bazı filmlerle popülerlik kazanmıştır. İndigolar, yaşıtlarına göre daha empatik ve yaratıcıdır, telepati ve paranormal yeteneklere sahip olma gibi durumlarıyla insan evriminin bir sonraki aşaması olarak nitelendirilirler.
İndigo çocuklar, Kristal çocukların gelebilmeleri için yolu açmışlardır. Kristaller İndigo’ların çığır açışından yararlanan kuşaktır. İndigo’lar önden giderek, dürüstlükten yoksun her şeyi temizleyip yol açmaktadırlar. Sonra kristal çocuklar bu temizlenmiş yolu izleyerek daha güvenli bir dünyaya doğru ilerlemektedirler.
11 sayısı, Karma ile ilgili olan ana sayıdır, aynı zamanda ruhsal uyanışın bir sembolüdür. 11 sayısını herhangi bir yerde çok sık görüyorsanız, manevi yaşamınıza daha fazla dönmeniz gerektiğini anlamalısınız.
19 sayısı; ilerleme, motivasyon, hırs ve ileriye gitme enerjisini taşır. Yeni başlangıçlar ve başarıyı sembolize eder.
22 sayısı; tüm hayalleri ve arzuları gerçeğe dönüştürebilen en güçlü rakamlardan biri olarak kabul edilir. 22 sayısı hassasiyet ve dengedir. Ayrıca imkansız şeylere ulaşma gücü sağlar.
İndigo Ne Demek?
Yeni Çağ teorilerinden birine göre; sıra dışı, özel ve olağanın üzerinde özellikleri olan çocuklar İndigo çocuk olarak adlandırılıyor. Bu çocukların üstün zekaya ek olarak manevi anlamda erişkin bir bilince sahip olduğu biliniyor. Auraları ve enerjileri diğerlerinden çok farklı olan bu çocuklar ilk kez 1970’li yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu çocukların insan evriminin bir sonraki adımı olduğu iddia edilmektedir.
70’li yıllardan sonra geldiği düşünülen, diğer çocuklardan farklılık gösteren ve seçilmiş insanlar olduğuna inanılan çocuklara indigo denildi. Bu kavram ilk defa 1982 yılında metafizikçi Nancy Ann Tappe’ın yayımladığı kitapta indigo çocukların davranışlarının özellikleri olarak yayımlandı.
Asıl işi renkleri sınıflandırmak ve insan davranışlarını bu renklerle açıklamak olan Tappe çivit mavisi rengini indigo ile benzeştirdi. Hindistan’daki indigo ağacının yaprak renginden esinlenen indigo ismini, kaşlarının üzerindeki üçüncü göz çakrasının çivit mavisi renginden de almıştır. İndigolar farklı özellikler taşıyarak, toplumda gösterdiği özellikleriyle kendi içerisinde de segmentlere ayrılıyor.
İndigo Çocuk Nedir?
İndigo özelliğiyle doğan çocuklarda yüksek IQ, sezgi, sınırsız özgüven, otoriteye karşı direnç, dikkat eksikliği gibi diğer çocukların özelliklerine oranla farklılıklar görülüyor. İndigo çocukların insanlığı daha ileri seviyeye taşımak için görevlendirilmiş, sevgisizliğe karşı mücadele etmek için olduğuna inanılsa da bu konuda herhangi bir bilimsel araştırma yoktur.
Psişik kavramları öğrenmeden kendiliğinden bilen çocuklar doğaüstü özellikleri olduklarını da kendilerinden emin bir şekilde ifade ederler. Enerjilerinin çok yüksek olduğu gözlemlenen çocuklar çok hassas ve duygusal karakterlere sahip olurlar.
İndigo çocuklar sistemi kabul etmeyen bir duyguyla doğarlar. Normal olarak kabul edilen insanların yaptıkları rutin işlerin hiçbirini yapmaya yanaşmayan indigo çocuklar, asla sıraya girmezler, her daim kendilerine ters gelen durumları eleştirirler ve ebeveynleriyle çok iyi geçinemezler.
Disipline girmelerinin güç olduğu indigo çocuklarda sanat ve yaratıcılıkta normal üstü performans sergileyebilirler. Okul ile araları çok iyi değildir, yaşıtlarına oranla daha zeki olmalarına rağmen kuralları ve disiplini sevmedikleri için yeterince uyum sağlayamazlar hatta bu uyumsuzlukları geçimsiz davranışlara kadar ilerler.
Son derece sosyal olan indigolar özgüvenleri çok yüksek oldukları için kendi bildiklerini doğru kabul ederler ve bu genelde doğru çıkar. Empati yapabilme hisleri çok yoğun olduğu için yalan ve sahteciliği hemen fark ederler. Yaşına uygun olmayan olgun cümleler kuran indigoların hayal güçleri yetişkinlerin hayal edemeyeceği ölçüde geniştir.
İndigo Çocukların Özellikleri
İndigolar dünyaya bir asalet duygusuyla gelirler ve öyle davranırlar. Burada olmayı hak ettiklerini hisseder ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar. Kendi değerlerini bilmek onlar için bir sorun değildir. Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar. Ritüel ve yaratıcılık gerektirmeyen sistemler karşısında hayal kırıklığı yaşarlar. Herhangi bir sisteme uyum sağlamazlar ve sistem yıkıcılar gibi görünürler. Kendi türleriyle birlikte olmadıklarında anti-sosyal görünürler. Suçluluk duygusu verilerek disipline edilemezler. İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler.
Kristal Çocukların Özellikleri
Çoğunlukla 1995 ve sonrasında doğmuşlardır. Yoğun, uzun ve dikkatli bakan iri gözleri vardır. Mıknatıs gibi çeken manyetik kişiliklere sahiptirler. Son derece sevecendirler. Çoklukla geç konuşmaya başlarlar. Müzik yönelimlidirler ve konuşmaya başlamadan önce, şarkı söylemeye başlayabilirler. İletişim kurmak için telepatiyi ve kendi yarattıkları işaret dilini kullanırlar. Onlara yanlışlıkla, otizm ya da Asperger sendromu tanısı koyulabilir. Sakin, tatlı ve şefkatlidirler. Başkalarını bağışlayıcıdırlar. Son derece duyarlı ve empatiktirler, fedakarlık konusunda hassastırlar. Doğaya ve hayvanlara çok bağlılık duyarlar. Şifacılık yetenekleri sergilerler. Kristaller ve kayalar ile çok ilgilenirler. Sık sık meleklerden, rehber ruhlardan ve geçmiş yaşam anılarından söz ederler. Son derece sanatçı ve yaratıcıdırlar. Vejetaryen yemeklerini ve meyve sularını severler.
İndigo İnsanlar Hakkında Bilmeniz Gerekenler
İndigo insanların kişiliği yüksek hassasiyet, zeka ve yaratıcılık üzerine kuruludur. Bu nedenle, çevreleriyle büyük bir empati kullanarak, tutkulu deneyimler yaratırlar. İndigolar kendilerini diğerlerinden farklı hisseder, bu da sosyal yaşama adapte olmalarını zorlaştırır. Algılayıcı ve sezgisel olabilmek için yüksek düzeyde bir öz farkındalığa sahiptirler. Hayati sistemimizle ilgili doğuştan gelen bir bilgelikten hoşlanırlar, erken yaşta soyut düşünme geliştirirler. Hayal ettiklerini ve önerdiklerini yapma konusunda kapasiteleri vardır.
Telepati veya zihin okuma becerisi, empati kapasitesi ve yüksek yaratıcılık gibi paranormal becerilere yatkındırlar. Psişik deneyimler, önseziler ve beden dışı deneyimlere açıklardır. İndigo insanlar son derece hassas duygusal bir kişiliğe sahiptirler. Varlıklarının anlamını, yaşamsal görevlerini ve dünyayı anlamalarını önemserler.
Sezgisel Düşünme Nedir? Sezgisel Düşünme Size Ne Sağlar?
Sezgisel düşünme, herhangi bir konuda mantık yürütmeye gerek kalmadan edinilen bilgi türüdür. Bizim için merak uyandıran sorulara cevap aradığımız da bu konu sürekli karşımıza çıkar. Belirli durumlarda hissetmiş olduğumuz düşünceler aslında sezgisel oluşumlardır. Örneğin bir kişi ile konuştuğumuzda ona bakarken almış olduğumuz enerji sezgisel enerji ile oluşmaktadır. Bu hislere “önseziler” denir.
Bizim için sezgilerimizden faydalanmak bazen kolay görünebilir. Ancak yapılan araştırmalar durumun hiç de böyle olmadığını gösteriyor. Geçmişte yapılmış olan ve hala devam eden araştırmalara örnek verecek olursak bugün hala yapay zeka sistemlerinin bile çözemediği birçok faktöre sahiptir. Kişilerin bakış açısı, hayata olan inancı, geçmişten bugüne gelişme süreci, kariyeri ve gelece duyduğu merakı. Bunların hepsinin temelinde hiç bir sistemin çözemediği bir algı vardır.
Düşünce içerisinde düşünce oluşması ve bunun sezgisel anlamda büyümesi için beynimizin saniyede milyarlarca veriyi işleyebilmesi gerekir. Ancak beynimiz bu konuda oldukça bilinçsiz olduğu için bu sürecinde farkında olmayabiliriz. Bu denli bir programa sahip olmak ve kendimizi bu düzeyde geliştirmek için belki de birçok duygu ve düşünceyi aynı anda yaşayabilmemiz gerekir.
Kişinin kendini sezgisel konuda geliştirebilmesi için çoğu zaman yapmış olduğu araştırmalar da karşısına çıkan ilk konu Elementler ve Tarot oluyor. Bunun nedeni Tarot kartlarının vermiş olduğu cevapların bizden istenilenle örtüşüyor olmasıdır. Bir futbolcu ayağı ile vurduğu topun nereye gideceğini sezgileri ile az çok bilebilir. Daha acemi olan bir oyuncu bu konuda daha az sezgiye sahiptir.
Sezgi Nedir?
Sezgi, doğuştan değil kişinin kendisini geliştirmesi ile ortaya çıkar. Bu konuda ustalaşabilmek için yapılması gereken araştırmaları doğru noktada ve doğru kişi ile yapmaktır. Hayatımızın her alanında her ne kadar bazı düşünceleri almadığımızı sanıyor olsak da beynimiz hiç bir zaman mola vermez. Biz konu ile ne kadar alakasız olsak da beynimiz bu bilgileri bizim için depolar ve bu durumda kendimizi geliştirdiğimiz de aslında sezgisel enerjiye sahip olduğumuzu fark ederiz.
Yapay zekanın baş edemediği ve çözümleyemediği en büyük olaylardan biri de sezgisel düşünme biçimidir. Bizim için doğduğumuz günden bugüne geldiğimiz süreç içerisinde duygu anlamında yeteri kadar tecrübeye ulaşabiliyoruz. Bu süreçten sonraki geçen süre ise bizim için tecrübe dönemi olarak adlandırılır. Sadece bu süreci bilinçsiz olduğumuz da bilemeyebiliriz.
Konu ne olursa olsun çok şey bildiğimiz bir konu hakkında araştırma yapma gereği duymazken aslında o konu hakkında hiçbir şey bilmediğimizi ya da çok az şey bildiğimizin farkında olmayız. Bu da belirli konularda gelişmemizi engellerken diğer konulara geçtiğimiz de bizim için eksik bilgiler ile oluşmuş bir bilgi temeline neden olur. Bu da ilerisi için bilinçsizlik ve belirsizlik ile birlikte belirli dönemler de bizi mutsuz bile edebilir.
Okuduğumuz ya da araştırmasını yaptığımız konu ne olursa olsun edindiğimiz bilgiler ile aslında ne kadar eksik olduğumuz öğreniriz. Bunun için yapılan araştırmalar ve edinilen bilgiler bilinçli anlamda yetersizlik olarak adlandırılır ve araştırma konusu ne olursa olsun kendinizi her yetersiz hissettiğinizde aslında çok daha kesin ve net bilgiler öğrenebiliriz.
Yeterince araştırma yaptığımızda etrafımızda bulunan insanlar tarafından da fark edilen kişi haline geliriz. Bu durumda faydalı bir birey olma çabası da aslında çok iyi sonuçlar vermiş olur. Bu konuda yapılan araştırmaların da sonuçsuz kalmadığı ve rekabetin çok iyi sonuçlar doğurduğunu öğrenmiş oluruz. Tabi burada bir faktör daha devreye girer ve yine kendimizi çok iyi bilirkişi olarak tanımamamız gerekir. Kişiler ile edinilen ikili diyaloglarda bize çok faydalı olacak bilgiler sağlayabiliriz. Bu konuda kesinlikle ön yargılarımız ile değil karşımızdaki kişinin kişiliği ve statüsü ne olursa olsun onu dinlemeyi öğrenebiliriz.
Bir insan bize yalan söylediğinde bunu anlarız. Nedeni, beynimizin mikro hareketler adı ile bilinen karşımızda duran kişinin yüz ifadesini analiz ederiz. Kişi kullanmış olduğu ifadeler ile yüz hareketlerini ayrıştıramaz. Geçmişte yaşamış olduğumuz tecrübelere dayanarak kişilerin duygu ve düşüncelerini analiz ederek onların ne söylediklerini ve ne söylemeye çalıştıklarını anlarız.
İnsanlar sezgilerden daima alevlenen ve meseleleri aydınlatan bir tür kıvılcım olarak bahsetmiştir. Sanatçılar ve bilim insanları sezgiden en çok faydalanan insanlardır. Duygusal sezgisel düşünme, diğer insanların kişilik özelliklerini veya duygusal durumlarını hemen anlama yeteneğiyle ilgilidir. Kim olduklarını ya da nasıl olduklarını hiçbir şey söylemeden görebilmektir.
Zihinsel sezgisel düşünme, bir problemi analiz etmeksizin anında çözüm bulmaktır. İtfaiyeciler veya bomba teknisyenleri gibi hızlı karar almayı gerektiren işlerde çok yaygındır.
Psişik sezgisel düşünme, kişisel bir zorluğun üstesinden gelmek için çok fazla zihinsel çaba sarf etmeden en iyi yolu seçme yeteneğine sahip olmak demektir. Aynı zamanda sosyal ve işle ilgili dinamikleri anlamak anlamına da gelir. Psişik Medyumluk nedir? konusu da Psişik sezgisel düşünme alanına girmektedir.
Manevi sezgisel düşünme, aydınlanma ya da vahiy durumları ile ilgisi vardır. Bunlar bir gerçekten daha çok bir deneyimdir. Budistler, bu sezgi türünden çok söz etmekte ve ona mistik bir nitelik vermektedir.